Beyin sinir bilimi bize kendimize bu dört şeyi yapmamamız gerektiğini söylüyor. Birincisi, kendimi asla küçümsemem; hatta kendi şakalarımı bile yapmam. Beyniniz öz ironi ile gerçek ironi arasında ayrım yapamaz, sadece söylediğinizi duyar. Bu nedenle sürekli tekrar ettiğiniz dil, nihayetinde gerçekliğiniz haline gelecektir. Bir kişinin temel kimliği, fısıldamalarla şekillenir; bu yüzden sürekli 'yeterince iyi değilim' dediğinizde, bilinçaltınız bunu otomatik olarak gerçek kabul eder. İkincisi, asla başkalarının onayını aramam; ister arkadaşlardan, ister aileden, isterse herhangi birinden gelsin. Çünkü sonunda kendi hayatınızdaki tek gerçek sizsiniz. Eğer hayatınızı başkalarının gözünde şekillendiriyorsanız, yaşamıyorsunuz, sadece bir performans sergiliyorsunuz. Bu durumda, içsel huzuru asla bulamazsınız. Üçüncüsü, eğer birisi beni ciddiye almazsa, onu hayatımdan doğrudan çıkarırım. Sinir sisteminiz, tekrar yoluyla öğrenir. Bu yüzden başkalarının sizi ciddiye almasına uzun süre izin verirseniz, beyniniz doğal olarak gerçekten önemsiz olduğunuzu düşünür. İçsel olarak değerinizin farkında olsanız bile, dışsal geri bildirim fiziksel bir kafa karışıklığına neden olur. Uzun süreli girdi, nihayetinde varsayılan haliniz haline gelecektir. Dördüncüsü, değerimi sadece dış görünüşe dayandırmam. Güzellik aslında bir enerji biçimidir; bir kişinin iç ve dış tutarlılığında yatar. Kendine güven, yüz hatlarından çok daha etkili bir derinliğe sahiptir. Çok fazla dış görünüşü güzel ama ruhu huzursuz olan kişinin zamanla parlayışını kaybettiğini gördüm; ayrıca sıradan görünüşlü ama her zaman dikkat çeken bir aura olan bazılarını da gördüm, çünkü o çekim gücü içsel güçlü bir aura kaynağından gelir. Gerçek dönüşüm, sinir sisteminizin içinde gerçekleşir ve bu sinir sistemi, her bir seçimle şekillenir ve oluşur.