Mutlu insanlar, bu dünyanın değersizliğini ve anlamını kabul ederler; ne tür zorluklar ve acılarla karşılaşırlarsa karşılaşsınlar, serin kanlılıkla karşılarlar. Anı yaşayan insanlar korku ve umut beslemezler, çünkü sonsuzluğa takılıp kalmazlar, değişimden de korkmazlar. Her ne olursa olsun, acının geçeceğine, mutluluğun da kalıcı olmayacağına inanırlar; sadece kendilerini anın içinde yaşamaya zorlarlar, korku ve umut beslemeden, çünkü korku geleceğin gölgesidir, umut yarının hayalidir. Tek gerçek, o anın rüzgârı, güneşi ve nefesidir. Onlar su gibi akarlar, ne itiraz ederler ne de zorlarlar; kaybettiklerinde gülümser, kazandıklarında sakin olurlar. Dünyadaki hiçbir şeyin gerçekten kendilerine ait olmadığını anlarlar. Bu nedenle, mutlu insanların mutlu olmalarının sebebi, acıya öncelik vermemeleri ve mutluluğu peşlerinden koşmamalarıdır; sadece sessizce var olurlar, bir ağaç gibi, deneyimleri bir rüzgâr gibi geçirirler; rüzgâr geçtiğinde, geçmişte kalır ve bir daha düşünmezler.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
10 Likes
Reward
10
10
Repost
Share
Comment
0/400
LoneWolfOfTheDarkNi
· 08-23 09:47
İnsanlar iyi bir hayat yaşadıklarında, birçok şeyi affederler; çünkü içsel güçleri artar ve dış dünya ile mücadele etme isteği azalır. Dağın zirvesindeki rüzgar, asla vadinin dibindeki tozla savaşmaz, bu yüzden ruhsal yükseklik, hoşgörünün çapını belirler. İnsan kendini tatmin edecek kadar güçlü olduğunda, başkalarının saldırıları sinek sokması gibi olur.
View OriginalReply0
RaiseYourHeadAndWeal
· 08-23 09:47
İnsanlar çok iyi geçindiklerinde, birçok şeyi affederler çünkü içsel güçleri olduğu için dış dünyayla tartışmaya girmeye üşenirler. Dağın zirvesindeki rüzgar, her zaman vadinin dibindeki tozla savaşmaz, bu yüzden ruhsal yükseklik, hoşgörü yarıçapını belirler. İnsan kendini yeterince güçlü hissettiğinde, başkalarının hakaretleri, sinek ısırığına dönüşür.
View OriginalReply0
GTShake_WealthComes
· 08-23 09:47
İnsanlar çok iyi geçindiklerinde, birçok şeyi affederler çünkü içlerinde bir güç bulurlar ve dış dünyayla çatışmaya girmeye üşenirler. Dağın zirvesindeki rüzgar, asla vadi dibindeki tozla savaşmaz, bu yüzden ruhsal yükseklik, hoşgörünün çapını belirler. İnsan kendini tatmin edecek kadar güçlü olduğunda, başkalarının saldırıları sivrisinek ısırıkları haline gelir.
View OriginalReply0
TeaOldFriends
· 08-23 09:47
İnsanlar iyi bir hayat yaşadıklarında, birçok şeyi affedebilirler, çünkü içsel güçleri oluşmuştur ve dış dünya ile tartışmak için enerjileri kalmamıştır. Dağın zirvesindeki rüzgar, asla vadinin dibindeki tozla savaşmaz, bu yüzden ruhsal yükseklik, hoşgörünün çapını belirler; insanlar kendilerini tatmin edecek kadar güçlü olduklarında, başkalarının saldırıları sinek ısırığına dönüşür.
View OriginalReply0
CheeseTea
· 08-23 09:47
İnsanlar iyi geçindiklerinde, birçok şeyi affedebilirler çünkü içsel güçlerini bulmuşlardır ve dış dünyayla tartışmaya girmeye üşenirler. Dağın zirvesindeki rüzgar, asla vadi dibindeki tozla savaşmaz, bu yüzden ruhsal yükseklik, hoşgörünün çapını belirler; insanlar kendilerini tatmin edecek kadar güçlü olduklarında, başkalarının saldırıları sinek sokması gibi hale gelir.
View OriginalReply0
CandyPudding
· 08-23 09:47
İnsanlar iyi zamanlar geçirdiğinde, birçok şeyi affederler, çünkü içlerinde bir güç bulurlar ve dış dünyayla çatışmaya girmekten vazgeçerler. Dağın zirvesindeki rüzgar, asla vadinin dibindeki tozla savaşmaz, bu yüzden ruhsal yükseklik, hoşgörünün çapını belirler. İnsan kendini tatmin edecek kadar güçlü olduğunda, başkalarının saldırıları sinek ısırıkları haline gelir.
View OriginalReply0
TheGoldenTouchOfDog
· 08-23 09:47
İnsan iyi zamanlar geçirdiğinde, birçok şeyi affeder, çünkü içsel gücü sayesinde dış dünya ile mücadele etmekten vazgeçer. Dağın zirvesindeki rüzgar, asla vadinin dibindeki tozla savaşmaz, bu yüzden ruhsal yükseklik, hoşgörünün çapını belirler; insan kendini tatmin edecek kadar güçlü olduğunda, başkalarının saldırıları sinek ısırığına dönüşür.
View OriginalReply0
DogHeadRushesForward_
· 08-23 09:47
İnsanlar iyi bir hayat yaşadıklarında, birçok şeyi affederler çünkü içsel güçleri oluşur ve dış dünya ile mücadele etmekten vazgeçerler. Dağın tepe rüzgârı asla vadinin dibindeki toz ile savaşmaz, bu yüzden ruhsal yükseklik, hoşgörünün yarıçapını belirler. İnsan kendini tatmin edecek kadar güçlü olduğunda, başkalarının hakaretleri sivrisinek ısırığına dönüşür.
View OriginalReply0
DogHeadNodded_MoneyEv
· 08-23 09:47
İnsanlar iyi zamanlar geçirdiklerinde, birçok şeyi affederler çünkü içlerinde bir güç bulmuşlardır ve dış dünya ile çatışmaya girmeye üşenirler. Dağın zirvesindeki rüzgar, asla vadi tabanındaki tozla savaşmaz, bu yüzden ruhsal yükseklik, hoşgörünün çapını belirler; insanlar kendilerini tatmin edecek kadar güçlü olduklarında, başkalarının saldırıları, bir sivrisinek ısırığına dönüşür.
View OriginalReply0
DogheadIsNotConfused_
· 08-23 09:47
İnsan çok iyi bir yaşam sürdüğünde, birçok şeyi affeder; çünkü içsel gücü artmıştır ve dış dünya ile çatışmaya girmek istemez. Dağın zirvesindeki rüzgar, asla vadi dipindeki tozla savaşmaz, bu yüzden zihinsel yükseklik, hoşgörünün yarıçapını belirler. İnsan kendini tatmin edecek kadar güçlü olduğunda, başkalarının saldırıları sinek ısırığına dönüşür.
Mutlu insanlar, bu dünyanın değersizliğini ve anlamını kabul ederler; ne tür zorluklar ve acılarla karşılaşırlarsa karşılaşsınlar, serin kanlılıkla karşılarlar. Anı yaşayan insanlar korku ve umut beslemezler, çünkü sonsuzluğa takılıp kalmazlar, değişimden de korkmazlar. Her ne olursa olsun, acının geçeceğine, mutluluğun da kalıcı olmayacağına inanırlar; sadece kendilerini anın içinde yaşamaya zorlarlar, korku ve umut beslemeden, çünkü korku geleceğin gölgesidir, umut yarının hayalidir. Tek gerçek, o anın rüzgârı, güneşi ve nefesidir. Onlar su gibi akarlar, ne itiraz ederler ne de zorlarlar; kaybettiklerinde gülümser, kazandıklarında sakin olurlar. Dünyadaki hiçbir şeyin gerçekten kendilerine ait olmadığını anlarlar. Bu nedenle, mutlu insanların mutlu olmalarının sebebi, acıya öncelik vermemeleri ve mutluluğu peşlerinden koşmamalarıdır; sadece sessizce var olurlar, bir ağaç gibi, deneyimleri bir rüzgâr gibi geçirirler; rüzgâr geçtiğinde, geçmişte kalır ve bir daha düşünmezler.