Bitcoin Yarılanmasının Pazar Üzerindeki Etkisi ve Makroekonomik Faktörler Üzerine Tartışma

Bitcoin "Yarılanma" olayı sadece basit bir kıtlık motivasyonuna dayanmaz, arkasında daha derin bir mantık vardır. "Yarılanma" terimi aslında üretimin yarıya indirilmesini ifade eder, tüm ağ aynı madencilik maliyetlerini harcarken, üretilen Bitcoin miktarı ise yarıya düşer.

Eğer ağın toplam hash gücü yarıya inerse, Bitcoin'in madencilik maliyeti değişmeyebilir. Ancak, piyasa beklentileri ve madenci maliyetleri gibi faktörler nedeniyle, gerçek durum yarıya inmeden önceki seviyeden daha yüksek olabilir. Bu, hash gücünün yarıdan fazla olduğu sürece, Bitcoin'in üretim maliyetinin artacağı anlamına gelir. Daha fazla yüksek maliyetli Bitcoin çıkarıldıkça, fiyatı da daha yüksek seviyelere itilecektir. Bu, Bitcoin boğa piyasasındaki zirvelerin genellikle yarılanma çevresinde değil, yarılanmadan bir yıl sonra gerçekleşmesinin nedenini açıklar.

Bu nedenle, "Yarılanma"nın boğa piyasasını tetikleyen mantığı yalnızca duygusal faktörler değil, aynı zamanda maliyet faktörlerini de içerir. Elbette, maliyet fiyatı tamamen belirleyemez, özellikle de kripto para birimleri söz konusu olduğunda maliyetin altına düşme durumu nadir değildir.

Bazı görüşler, 2023'te Litecoin'in (LTC) yarılanma performansının 2019'dan daha kötü olabileceğini, bunun da bu döngüde Bitcoin yarılanmasının iyi bir performans göstermeyeceğini öngördüğünü savunuyor. Ancak, 2019'un Haziran ayında Litecoin fiyatının zirveye ulaşmasının, Federal Reserve'in faiz indirimine başlamasıyla çakıştığını unutmamalıyız. Bu, yarılanma faktörünün yanı sıra makroekonomik ortamın da önemli bir rol oynadığını bize hatırlatıyor.

Bazı yatırımcılar makroekonomik faktörleri önemsemiyor ve Bitcoin'in ABD borsalarıyla her zaman düşük bir ilişkiye sahip olduğunu düşünüyor olsa da, gerçekte Bitcoin'in makro döngülerden etkilenmiş olabileceği görülüyor. Bitcoin'in birkaç boğa piyasası zirvesinin yalnızca Yarılanma döngüsü ile değil, aynı zamanda ABD M2 para arzı büyüme oranının zirveleriyle ve ABD seçim döngüsü ile de bir bağlantısı olduğunu gözlemleyebiliriz.

Bu tasarım bir tesadüf olmayabilir. Bitcoin'in her dört yılda bir yarılanma mekanizması, muhtemelen Amerika'nın politikalarını ve ekonomik döngülerini göz önünde bulundurarak tasarlandı. Son birkaç Amerikan seçimleri, genellikle M2 para arzı büyüme oranının yüksek veya ikinci yüksek noktalarına yakın zamanlarda gerçekleşti; bu, hızlandırılmış para basma aşamasında olunduğunu gösteriyor. Seçim dönemi daha gevşek bir para politikası uygulanması, ekonomik refahı destekleyebilirken, aynı zamanda dolar likiditesinin bol olmasına yol açacak ve bazı fonların spekülatif piyasalara akmasına neden olacaktır.

Geleceğe baktığımızda, Bitcoin'in boğa piyasası yarılanma ve makro faktörlerin çift etkisi altında kalmaya devam edecek. Fed nihayetinde faiz oranlarını düşürecek ve dolar likiditesi de sıkılaştırmadan genişlemeye geçecek. Ancak makro faktörlerin etkisiyle, bir sonraki boğa piyasası muhtemelen 2026 civarına ertelenecek.

Yatırımcılar için, şimdi biraz sabır gerektirebilir. ABD Merkez Bankası'nın nokta grafiğine dikkat etmemiz gerekiyor; bu, faiz artırımlarının durdurulması ve faiz indirimlerine başlanması gibi iki önemli dönüm noktasını ortaya koyabilir. Bu dönüm noktaları kısa vadeli bir hisse senedi sıçraması getirebilir, ancak ABD'nin M2 para arzının ilk kez negatif büyüme göstermesi ve yüksek faizli kredilerin geri ödeme baskısına girmesi göz önüne alındığında, dikkatli olunması gerekiyor. Kısa vadede bazı küçük piyasa değerine sahip coinlerde spekülatif fırsatlar olabilir, ancak uzun vadede, özellikle dikkatli olunmalıdır.