Web3 projelerinin uluslararası pazara açılması uyumluluk anlamına gelmez: Girişimcilerin kolayca göz ardı edebileceği hukuki yanlışlar
2021'den bu yana, birçok Web3 projesi, Çin anakarasında hizmet vermeyi durduracaklarını ve proje merkezlerini yurt dışına taşıyacaklarını açıkladı. Bu arada, birçok geliştirici Web2'den Web3 alanına geçiş yapmayı düşünüyor. Hem Web3 sektörüne girenler hem de geçiş yapmayı planlayan mühendisler, projelerin başlangıç aşamasında ortak bir sorunla karşı karşıya kalıyor: Proje nerede kurulmalı?
Çin'in Web3 projelerine yönelik sıkı düzenlemelerini göz önünde bulundurarak, birçok girişim ekibi "proje yurt dışına açılma" eğilimindedir - yurt dışında kayıtlı olmak, teknik ekiplerin Hong Kong, Singapur, Güneydoğu Asya gibi bölgelerde dağılmasıyla. Teknik kurucular veya yöneticiler açısından, bu "yurt dışı kaydı + uzaktan dağıtım" modeli doğal olarak "Uyumluluk" avantajına sahip gibi görünmektedir. Ancak, gerçek durum düşündüğümüzden çok daha karmaşıktır.
İlgili hukuk ekibinin deneyimine göre, proje yapısı yurtdışında olsa bile, eğer Çin yasalarının sınırlarına dokunulursa, hala yüksek bir sorumluluk riski bulunmaktadır. Bu nedenle, Web3 girişim ekiplerindeki teknik karar vericilerin anlaması gereken şudur: Neden "proje yurtdışında" olmasına rağmen Çin hukuku risklerini tetikleyebilir?
Düzenleyici Arka Planda Hayatta Kalma Mantığı
Çoğu girişimci için, başlangıçtaki temel talep "hayatta kalmaktır". Uyumluluk önemli olsa da, kaynakların kısıtlı olduğu ve zamanın dar olduğu erken aşamalarda genellikle ikincil bir konuma yerleştirilir. Ancak, uzun vadeli planlamaya sahip girişimciler, düzenleyici politikaları daha erken dikkate alacak, hukuki sınırları anlayacak ve yapılabilir ile yasaklanmış hususları değerlendirecek, böylece projelerin nasıl inşa edileceğine ve hayata geçirileceğine karar vereceklerdir.
Ceza riski önleme açısından, Web3 projelerinin teknik sorumlusunun iki ana düzenleyici belgeyi iyi bir şekilde anlaması gerekmektedir: 2017 tarihli "94 Duyurusu" ve 2021 tarihli "924 Bildirimi". Bu iki belge, ilk token arzını (ICO) kesin bir şekilde yasaklamakta ve sanal para ile ilgili faaliyetleri yasadışı finansal faaliyetler olarak tanımlamaktadır. Özellikle "924 Bildirimi", sektörde "en güçlü düzenleyici belge" olarak adlandırılmakta ve yurt dışındaki sanal para ticaret platformlarının Çin'deki vatandaşlara hizmet vermesinin yasak olduğunu açıkça belirtmektedir.
Denizaşırı çıkmak, Çin yasalarından kaçmak anlamına gelmez
Birçok proje sahibi, başlangıç aşamasında şirket kayıt yeri seçimi gibi konularda avukatlara aktif olarak danışıyor, arkasında genellikle "yurtdışında kayıt olmak, Çin yasalarından muafiyet sağlar" varsayımı yatıyor. Ancak gerçekte, offshore yapıların ticari risklerin izole edilmesi, vergi optimizasyonu ve sermaye işlemlerinde bir etkisi olsa da, ceza hukuku açısından, Çin yasalarına karşı bir muafiyet kalkanı oluşturmaz.
Offshore yapının ana işlevi "ticari ayrım"dır, "ceza koruması" değil. Bu, bazı ülkelerin menkul kıymetler yasalarının kısıtlamalarından kaçınmayı, vergi düzenlemelerini optimize etmeyi, sermaye işlemlerini kolaylaştırmayı ve Çin içindeki varlıklarla hesap ve sorumluluk ayrımını sağlamayı mümkün kılar. Ancak, proje kendisi Çin yasalarının açık bir şekilde yasakladığı faaliyetleri içeriyorsa, şirketin varlığı yurtdışında olsa bile, Çin yargı organları "mülkiyet yetkisi" veya "kişisel yetki" ilkelerine dayanarak sorumluluk talep etme hakkına sahiptir.
"Açık Yargılama" Anlamı
"İçine İşleyen Yürütme" yerel ilke ve kişisel ilke açısından iki şekilde anlaşılabilir:
Yerel ilke: Proje yurt dışında kaydedilmiş olsa bile, eğer kullanıcılar öncelikle Çin'den geliyorsa, çekirdek ekip Çin sınırları içindeyse veya sınır içi tanıtım, ticari işbirliği, ödeme gibi faaliyetler varsa, bu durum "faalin yurt içinde gerçekleştiği" şeklinde değerlendirilebilir ve Çin yasalarını tetikleyebilir.
Kişisel ilke: Çin Ceza Kanunu'na göre, Çin vatandaşları yurt dışında "Çin yasalarına göre cezai sorumluluk taşıyan" eylemleri gerçekleştirdiklerinde, aynı şekilde hesap verebilirler.
"Sızdırıcı uygulama" Web3 alanındaki yaygın yansımaları şunlardır:
Sızma kaydı: Şirket yurtdışında kayıtlı olsa bile, kullanıcı ve operasyon Çin'de ise, yine de "yerel suç işleme" olarak değerlendirilebilir.
Geçiş Teknolojisi Kimliği: Teknik sorumlu, dışarıda yalnızca danışman veya geliştirici olarak tanıtılsa bile, kod gönderimi, sözleşme yetki yönetimi, proje kar paylaşımı, özel anahtar kontrolü gibi davranışları içeriyorsa, "gerçek kontrol sahibi" olarak kabul edilebilir.
Zincir üzerindeki verileri geçmek: Denetim, zincir üzerindeki izleme, KYT denetimi, kullanıcı profilleme gibi yöntemlerle projenin "Çin kullanıcılarına hizmet edip etmediğini" veya yasa dışı risklerle ilgili olup olmadığını doğrulayabilir.
Sonuç
Birçok insan projeyi "denizaşırı" taşımakla Çin yasalarının denetiminden kurtulabileceklerini düşünüyor. Ancak gerçek şu ki, eğer proje hukuki risk değerlendirmesi yapılmamışsa, denizaşırında olsa güvenli olduğu söylenemez. Web3 alanındaki girişimciler ve teknik yöneticiler şunu anlamalıdır: Projenin uyumluluğunun anahtarı kayıt yeri değil, projenin kendisinin Çin yasalarının kırmızı çizgilerini aşmasıdır. Sadece erken aşamada risk tanımayı temel düşünce olarak benimsersek, proje daha uzun süre yol alabilir ve daha uzun yaşayabilir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
14 Likes
Reward
14
6
Share
Comment
0/400
ApeWithAPlan
· 3m ago
Hem şaşkın hem aceleci. Dışarı çıkarsan iş tamam mı?
Web3 projelerinin yurtdışına çıkışındaki hukuki yanlışlar: Uyumluluk, yurtdışında kayıt olma anlamına gelmez.
Web3 projelerinin uluslararası pazara açılması uyumluluk anlamına gelmez: Girişimcilerin kolayca göz ardı edebileceği hukuki yanlışlar
2021'den bu yana, birçok Web3 projesi, Çin anakarasında hizmet vermeyi durduracaklarını ve proje merkezlerini yurt dışına taşıyacaklarını açıkladı. Bu arada, birçok geliştirici Web2'den Web3 alanına geçiş yapmayı düşünüyor. Hem Web3 sektörüne girenler hem de geçiş yapmayı planlayan mühendisler, projelerin başlangıç aşamasında ortak bir sorunla karşı karşıya kalıyor: Proje nerede kurulmalı?
Çin'in Web3 projelerine yönelik sıkı düzenlemelerini göz önünde bulundurarak, birçok girişim ekibi "proje yurt dışına açılma" eğilimindedir - yurt dışında kayıtlı olmak, teknik ekiplerin Hong Kong, Singapur, Güneydoğu Asya gibi bölgelerde dağılmasıyla. Teknik kurucular veya yöneticiler açısından, bu "yurt dışı kaydı + uzaktan dağıtım" modeli doğal olarak "Uyumluluk" avantajına sahip gibi görünmektedir. Ancak, gerçek durum düşündüğümüzden çok daha karmaşıktır.
İlgili hukuk ekibinin deneyimine göre, proje yapısı yurtdışında olsa bile, eğer Çin yasalarının sınırlarına dokunulursa, hala yüksek bir sorumluluk riski bulunmaktadır. Bu nedenle, Web3 girişim ekiplerindeki teknik karar vericilerin anlaması gereken şudur: Neden "proje yurtdışında" olmasına rağmen Çin hukuku risklerini tetikleyebilir?
Düzenleyici Arka Planda Hayatta Kalma Mantığı
Çoğu girişimci için, başlangıçtaki temel talep "hayatta kalmaktır". Uyumluluk önemli olsa da, kaynakların kısıtlı olduğu ve zamanın dar olduğu erken aşamalarda genellikle ikincil bir konuma yerleştirilir. Ancak, uzun vadeli planlamaya sahip girişimciler, düzenleyici politikaları daha erken dikkate alacak, hukuki sınırları anlayacak ve yapılabilir ile yasaklanmış hususları değerlendirecek, böylece projelerin nasıl inşa edileceğine ve hayata geçirileceğine karar vereceklerdir.
Ceza riski önleme açısından, Web3 projelerinin teknik sorumlusunun iki ana düzenleyici belgeyi iyi bir şekilde anlaması gerekmektedir: 2017 tarihli "94 Duyurusu" ve 2021 tarihli "924 Bildirimi". Bu iki belge, ilk token arzını (ICO) kesin bir şekilde yasaklamakta ve sanal para ile ilgili faaliyetleri yasadışı finansal faaliyetler olarak tanımlamaktadır. Özellikle "924 Bildirimi", sektörde "en güçlü düzenleyici belge" olarak adlandırılmakta ve yurt dışındaki sanal para ticaret platformlarının Çin'deki vatandaşlara hizmet vermesinin yasak olduğunu açıkça belirtmektedir.
Denizaşırı çıkmak, Çin yasalarından kaçmak anlamına gelmez
Birçok proje sahibi, başlangıç aşamasında şirket kayıt yeri seçimi gibi konularda avukatlara aktif olarak danışıyor, arkasında genellikle "yurtdışında kayıt olmak, Çin yasalarından muafiyet sağlar" varsayımı yatıyor. Ancak gerçekte, offshore yapıların ticari risklerin izole edilmesi, vergi optimizasyonu ve sermaye işlemlerinde bir etkisi olsa da, ceza hukuku açısından, Çin yasalarına karşı bir muafiyet kalkanı oluşturmaz.
Offshore yapının ana işlevi "ticari ayrım"dır, "ceza koruması" değil. Bu, bazı ülkelerin menkul kıymetler yasalarının kısıtlamalarından kaçınmayı, vergi düzenlemelerini optimize etmeyi, sermaye işlemlerini kolaylaştırmayı ve Çin içindeki varlıklarla hesap ve sorumluluk ayrımını sağlamayı mümkün kılar. Ancak, proje kendisi Çin yasalarının açık bir şekilde yasakladığı faaliyetleri içeriyorsa, şirketin varlığı yurtdışında olsa bile, Çin yargı organları "mülkiyet yetkisi" veya "kişisel yetki" ilkelerine dayanarak sorumluluk talep etme hakkına sahiptir.
"Açık Yargılama" Anlamı
"İçine İşleyen Yürütme" yerel ilke ve kişisel ilke açısından iki şekilde anlaşılabilir:
Yerel ilke: Proje yurt dışında kaydedilmiş olsa bile, eğer kullanıcılar öncelikle Çin'den geliyorsa, çekirdek ekip Çin sınırları içindeyse veya sınır içi tanıtım, ticari işbirliği, ödeme gibi faaliyetler varsa, bu durum "faalin yurt içinde gerçekleştiği" şeklinde değerlendirilebilir ve Çin yasalarını tetikleyebilir.
Kişisel ilke: Çin Ceza Kanunu'na göre, Çin vatandaşları yurt dışında "Çin yasalarına göre cezai sorumluluk taşıyan" eylemleri gerçekleştirdiklerinde, aynı şekilde hesap verebilirler.
"Sızdırıcı uygulama" Web3 alanındaki yaygın yansımaları şunlardır:
Sonuç
Birçok insan projeyi "denizaşırı" taşımakla Çin yasalarının denetiminden kurtulabileceklerini düşünüyor. Ancak gerçek şu ki, eğer proje hukuki risk değerlendirmesi yapılmamışsa, denizaşırında olsa güvenli olduğu söylenemez. Web3 alanındaki girişimciler ve teknik yöneticiler şunu anlamalıdır: Projenin uyumluluğunun anahtarı kayıt yeri değil, projenin kendisinin Çin yasalarının kırmızı çizgilerini aşmasıdır. Sadece erken aşamada risk tanımayı temel düşünce olarak benimsersek, proje daha uzun süre yol alabilir ve daha uzun yaşayabilir.