Türkiye Kripto Varlıklar Dolandırıcılığı Davası: Yüz Milyon Doların Üzerinde Zarar, 127 Kişi Tutuklandı
Türkiye Kripto Varlıklar sektörü özgür gelişim peşinde koşarken, aynı zamanda giderek artan zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Son zamanlarda, büyük bir Kripto Varlıklar dolandırıcılığı olayı geniş bir dikkat çekti ve bu durum ülkenin şifreleme düzenlemesindeki boşlukları vurguladı.
30 Mayıs 2024'te, Türkiye İçişleri Bakanı, yetkililerin Ankara'da büyük ölçekli bir kripto varlık dolandırıcılığı projesine karşı harekete geçtiğini açıkladı. Bu operasyonda toplamda 127 şüpheli gözaltına alındı ve çok sayıda varlık ile birkaç silah ele geçirildi.
İlgili proje Smart Trade Coin (STC) olarak adlandırılmaktadır. 2021'den itibaren, Türk yatırımcılar bu projenin çalışma şekline karşı soru işaretleri ve memnuniyetsizliklerini dile getirmişlerdir. Mağdur avukatlarının verdiği bilgiye göre, proje yaklaşık 50000 kullanıcıyı kandırma suçlamasıyla karşı karşıya kalmakta ve toplam zarar 20 milyar dolardan fazla olmaktadır.
Smart Trade Coin, birden fazla Kripto Varlıklar borsasına bağlanabilen bir yazılım sunduğunu iddia ediyor. Bu yazılımın, kullanıcıların tek bir arayüz aracılığıyla birden fazla borsa hesabını yönetmesine ve otomatik ticaret robotlarını yapılandırarak arbitraj ticareti yapmasına yardımcı olabileceği söyleniyor. Ancak, bu vaatlerin nihayetinde sahte olduğu kanıtlandı.
Birçok kanıt, STC projesinin dikkatlice tasarlanmış bir dolandırıcılık olabileceğini göstermektedir. Birçok kullanıcı, tasarruflarının %95'ine kadar kaybettiklerini bildirmekte ve bu fonların STC ekibi tarafından zimmete geçirilip geçirilmediğini doğrulayamamaktadır. Uygulama mağazasında bulunan yorumların yaklaşık yarısı da bu uygulamanın dolandırıcılık aracı olduğunu belirtmektedir.
Blockchain analizi sayesinde, çalıntı fonları depolamak ve transfer etmek için kullanıldığı düşünülen bazı adresler tespit ettik. Analiz, STC coin sözleşmesinin büyük miktarda fonu belirli adreslere dağıttığını, ardından bu fonların büyük ölçekli olarak çıkarıldığını ve çeşitli borsalara yönlendirildiğini gösteriyor. Bu işlemlerin ölçeği, kamuya açık rapor edilen kayıp miktarına oldukça yakın ve dolandırıcılık olasılığını daha da destekliyor.
Bu durum, Türkiye toplumunda geniş bir tartışma yarattı ve Kripto Varlıklar için sağlam bir düzenleyici çerçeve oluşturmanın aciliyetini vurguladı. Sadece Kripto Varlıklar özgürlüğünü aramak yeterli değildir; sektörün uyumlu ve şeffaf bir ortamda gelişmesi gerekir ki, kamuoyunun güvenini ve benimsemesini kazanabilsin.
Gelecekte, Türkiye hükümeti ve kripto sektörü, yatırımcı haklarını koruma, finansal riskleri önleme ve yenilikçi gelişimi teşvik etme arasında bir denge arayışında yakın iş birliği yapmalıdır. Sadece uygunluk temelinde faaliyet gösterildiğinde, kripto varlıklar gerçekten ekonomik özgürlüğü ve değer korumayı sağlamanın etkili bir aracı haline gelebilir.
Bu olay, Türkiye'nin kripto varlıklar düzenlemesi için kesinlikle bir uyarı niteliği taşıyor. Sektörün canlılığını korurken riskleri etkin bir şekilde nasıl önleyeceği, Türkiye ve hatta dünya genelindeki kripto varlıklar düzenlemesinin karşılaştığı önemli bir konu olacaktır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
10 Likes
Reward
10
4
Share
Comment
0/400
BearMarketSage
· 20h ago
enayiler yine insanları enayi yerine koymak
View OriginalReply0
airdrop_huntress
· 20h ago
Emiciler Tarafından Oyuna Getirilmek bu kadar sert
View OriginalReply0
MEVHunterZhang
· 21h ago
Domuz kasaplığı dolandırıcılığı tuzakları asla modası geçmez!
Türkiye'de büyük bir şifreleme dolandırıcılığı davası: 127 kişi tutuklandı, STC projesi 2 milyar dolar dolandırıcılıkla suçlanıyor.
Türkiye Kripto Varlıklar Dolandırıcılığı Davası: Yüz Milyon Doların Üzerinde Zarar, 127 Kişi Tutuklandı
Türkiye Kripto Varlıklar sektörü özgür gelişim peşinde koşarken, aynı zamanda giderek artan zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Son zamanlarda, büyük bir Kripto Varlıklar dolandırıcılığı olayı geniş bir dikkat çekti ve bu durum ülkenin şifreleme düzenlemesindeki boşlukları vurguladı.
30 Mayıs 2024'te, Türkiye İçişleri Bakanı, yetkililerin Ankara'da büyük ölçekli bir kripto varlık dolandırıcılığı projesine karşı harekete geçtiğini açıkladı. Bu operasyonda toplamda 127 şüpheli gözaltına alındı ve çok sayıda varlık ile birkaç silah ele geçirildi.
İlgili proje Smart Trade Coin (STC) olarak adlandırılmaktadır. 2021'den itibaren, Türk yatırımcılar bu projenin çalışma şekline karşı soru işaretleri ve memnuniyetsizliklerini dile getirmişlerdir. Mağdur avukatlarının verdiği bilgiye göre, proje yaklaşık 50000 kullanıcıyı kandırma suçlamasıyla karşı karşıya kalmakta ve toplam zarar 20 milyar dolardan fazla olmaktadır.
Smart Trade Coin, birden fazla Kripto Varlıklar borsasına bağlanabilen bir yazılım sunduğunu iddia ediyor. Bu yazılımın, kullanıcıların tek bir arayüz aracılığıyla birden fazla borsa hesabını yönetmesine ve otomatik ticaret robotlarını yapılandırarak arbitraj ticareti yapmasına yardımcı olabileceği söyleniyor. Ancak, bu vaatlerin nihayetinde sahte olduğu kanıtlandı.
Birçok kanıt, STC projesinin dikkatlice tasarlanmış bir dolandırıcılık olabileceğini göstermektedir. Birçok kullanıcı, tasarruflarının %95'ine kadar kaybettiklerini bildirmekte ve bu fonların STC ekibi tarafından zimmete geçirilip geçirilmediğini doğrulayamamaktadır. Uygulama mağazasında bulunan yorumların yaklaşık yarısı da bu uygulamanın dolandırıcılık aracı olduğunu belirtmektedir.
Blockchain analizi sayesinde, çalıntı fonları depolamak ve transfer etmek için kullanıldığı düşünülen bazı adresler tespit ettik. Analiz, STC coin sözleşmesinin büyük miktarda fonu belirli adreslere dağıttığını, ardından bu fonların büyük ölçekli olarak çıkarıldığını ve çeşitli borsalara yönlendirildiğini gösteriyor. Bu işlemlerin ölçeği, kamuya açık rapor edilen kayıp miktarına oldukça yakın ve dolandırıcılık olasılığını daha da destekliyor.
Bu durum, Türkiye toplumunda geniş bir tartışma yarattı ve Kripto Varlıklar için sağlam bir düzenleyici çerçeve oluşturmanın aciliyetini vurguladı. Sadece Kripto Varlıklar özgürlüğünü aramak yeterli değildir; sektörün uyumlu ve şeffaf bir ortamda gelişmesi gerekir ki, kamuoyunun güvenini ve benimsemesini kazanabilsin.
Gelecekte, Türkiye hükümeti ve kripto sektörü, yatırımcı haklarını koruma, finansal riskleri önleme ve yenilikçi gelişimi teşvik etme arasında bir denge arayışında yakın iş birliği yapmalıdır. Sadece uygunluk temelinde faaliyet gösterildiğinde, kripto varlıklar gerçekten ekonomik özgürlüğü ve değer korumayı sağlamanın etkili bir aracı haline gelebilir.
Bu olay, Türkiye'nin kripto varlıklar düzenlemesi için kesinlikle bir uyarı niteliği taşıyor. Sektörün canlılığını korurken riskleri etkin bir şekilde nasıl önleyeceği, Türkiye ve hatta dünya genelindeki kripto varlıklar düzenlemesinin karşılaştığı önemli bir konu olacaktır.