Web3 alanında, merkeziyetsizlik geniş çapta tartışılan bir konu olmuştur. Ancak, en merkeziyetsiz DApp'ler bile genellikle AWS, GCP gibi merkezi bulut hizmetlerinde dağıtılmaktadır. Bu durumda, ön yüz açık kaynak olsa ve protokol merkeziyetsiz olsa bile, kritik düğümler hala tek bir tuşla kapatılabilir, bu da gerçek merkeziyetsizliğin anlamını kaybettirir.

Son dönemde, ICN_Protocol adında bir proje sektörde dikkat çekti. Bu proje, sadece Web3 dünyasına bir eklenti eklemekle kalmayıp, AWS gibi merkezi bulut hizmeti devlerinin yerini tamamen almayı ve Web3'e ait bir bulut bilişim modeli inşa etmeyi amaçlıyor. Hesaplama gücü ve bulut altyapısını 'açık kaynak + paylaşım + doğrulama' temelli küresel bir ağa dönüştürmeyi hedefliyor, AI ve Web3'ün gelecekteki gelişimi için bir temel oluşturuyor. Bu iddialı hedef, sadece kavramsal aşamada kalmıyor, proje ekibi pratikte önemli ilerlemeler kaydetti.

Web2 dönemindeki interneti geriye dönüp incelediğimizde, ciddi bir 'egemenlik krizi' ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Mevcut internet ekosistemi, esasen AWS, GCP, Alibaba Cloud gibi birkaç teknoloji devinin ( hakimiyetinde. Bu şirketler güçlü hizmetler sunsa da, aynı zamanda belirgin sorunlar da getirmektedir:

1. Verilerin merkeziyette toplanması nedeniyle oluşan sansür riski
2. Tek nokta arızası büyük ölçekli ağ çökmesine neden olabilir.
3. Kullanıcıların kendi verileri üzerinde kontrol eksikliği vardır, hizmet sağlayıcıların kurallarını ve fiyatlandırmasını pasif bir şekilde kabul ederler.

Bu durum, tüm internet kullanıcılarının aynı binayı kiraladığı gibi, ev sahibinin istediği zaman hizmeti kesebileceği ve kiracıların tüm faaliyetlerini istediği gibi gözlemleyip kontrol edebileceği anlamına geliyor. Bu merkeziyetçi model, açıkça Web3 felsefesine aykırıdır ve gerçek merkeziyetsiz altyapının inşa edilmesine yönelik acil ihtiyacı vurgulamaktadır.

ICN_Protocol gibi projelerin sürekli ilerlemesiyle, daha açık, güvenli ve özerk bir Web3 bulut bilişim ekosisteminin oluştuğuna inanmak için nedenlerimiz var. Bu yalnızca merkeziyetsizlik uygulamalarına daha güvenilir bir altyapı desteği sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda kullanıcılara kendi verileri ve ağ kaynakları üzerinde daha fazla kontrol gücü verecektir. Gelecekte, herkesin ağ kaynaklarını adil bir şekilde paylaşabileceği ve doğrulayabileceği gerçek bir merkeziyetsiz internet çağının gelişimine tanıklık edebiliriz; bu, artık birkaç teknoloji devinin tekeline tabi olmayacaktır.